İş Hukuku

İş Hukuku – İzmir İş Hukuku Avukatı

4857 sayılı İş Kanunu, Türkiye’deki işçi ve işveren ilişkilerini düzenleyen temel yasadır. Bu kanun, işçi ve işveren haklarını korumak amacıyla çeşitli düzenlemeler içerir. İş ilişkilerinde zaman zaman uyuşmazlıklar ortaya çıkabilir ve bu uyuşmazlıkların çözümü için hukuki yollara başvurmak gerekebilir.

İş Davalarının Türleri

  1. Ücret Alacak Davaları: İşçilerin, işverenlerinden ödenmemiş veya eksik ödenmiş ücretlerini talep ettikleri davalardır. Bu davalar, fazla mesai ücretleri, ikramiye, prim gibi ek ödemeleri de kapsar. İşçilerin ücret alacakları, iş sözleşmesine ve toplu iş sözleşmesine dayandırılarak talep edilebilir.
  2. Kıdem ve İhbar Tazminatı Davaları: İş sözleşmesinin feshi durumunda, işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarına ilişkin alacaklarını talep ettikleri davalardır. Kıdem tazminatı, işçinin iş yerinde belirli bir süre çalışmasının karşılığı olarak ödenir ve her bir yıl için 30 günlük brüt ücret üzerinden hesaplanır. İhbar tazminatı ise iş sözleşmesinin feshi sırasında gerekli bildirim sürelerine uyulmaması durumunda ödenir.
  3. İşe İade Davaları: İş güvencesi kapsamındaki işçilerin, haksız ve geçersiz nedenle işten çıkarıldıkları gerekçesiyle açtıkları davalardır. İşe iade davalarında, mahkeme işçinin işe iadesine karar verebilir ve işverenin işçiyi tekrar işe almasını zorunlu kılabilir. İşçi, işe başlatılmaması durumunda, en az dört ve en fazla sekiz aylık ücret tutarında tazminat talep edebilir.
  4. Haklı Fesih ve Haksız Fesih Davaları: İşçi veya işverenin, iş sözleşmesini haklı veya haksız nedenle feshettiği durumlarda açılan davalardır. Haklı fesih, iş sözleşmesinin kanunda belirtilen haklı nedenlerle sonlandırılması anlamına gelir. İşçinin ücretinin ödenmemesi, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması gibi durumlar işçi açısından haklı fesih sebepleri arasındadır. İşçi bu durumda iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek işçilik alacaklarına hak kazanır.  Haksız fesih durumu ise işveren tarafından geçerli bir neden olmaksızın yapılan feshi ifade eder ve bu durumda da işçi işçilik alacaklarını talep edebilir.
  5. Sosyal Haklar ve Diğer Alacak Davaları: İşçilerin yemek, yol, kıyafet gibi sosyal hakları ve diğer mali haklarına ilişkin davalardır. Bu tür davalarda, işçiler iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesine dayanarak bu haklarını talep edebilirler.

Haklı Fesih Sebepleri

4857 sayılı İş Kanunu’na göre, hem işçi hem de işveren için haklı fesih sebepleri belirlenmiştir:

  • İşçi İçin Haklı Fesih Sebepleri:
    • Ücretin ödenmemesi veya eksik ödenmesi.
    • İşçinin sağlığını tehdit eden çalışma koşulları.
    • İşçinin onuruna veya cinsel tacize yönelik davranışlar.
    • İşçinin çalışma şartlarının esaslı olarak değişmesi
    • İşverenin iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranışları.
  • İşveren İçin Haklı Fesih Sebepleri:
    • İşçinin iş yerinde diğer çalışanlara, işverene veya işverenin ailesine zarar vermesi.
    • İşçinin iş yerinde hırsızlık yapması veya güvenliği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunması.
    • İşçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hal ve davranışlarda bulunması
    • İşçinin sürekli olarak işe geç gelmesi veya devamsızlık yapması.
    • İşçinin iş yerinde, iş güvenliğini tehlikeye atacak davranışlar sergilemesi.

Geçerli Fesih Sebepleri

Geçerli fesih, işverenin, iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın, ancak geçerli bir nedenle sona erdirmesini ifade eder. Geçerli fesih sebepleri şunlardır:

  • İşçinin Verimsizliği: İşçinin performansının düşük olması ve işverenin beklentilerini karşılamaması.
  • Davranış Bozuklukları: İşçinin, iş yerinde iş disiplinini bozan veya iş verimini olumsuz etkileyen davranışlarda bulunması.
  • İşletme Gerekleri: İşverenin ekonomik, teknolojik veya organizasyonel nedenlerle iş gücünü azaltma ihtiyacı duyması.
  • İşin Gerekleri: İşin niteliğindeki değişiklikler nedeniyle işçinin mevcut pozisyonda çalışmasının imkansız hale gelmesi.

Uyuşmazlık Çözüm Süreçleri

  1. Arabuluculuk: 2018 yılında yürürlüğe giren düzenlemelerle birlikte, iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk zorunlu hale getirilmiştir. Arabuluculuk, tarafların mahkeme yoluna gitmeden önce uzlaşmaya çalıştıkları bir süreçtir. Arabuluculuk süreci, işçi ve işverenin bir araya gelerek sorunlarını çözmeye çalıştığı, tarafsız bir üçüncü kişinin yardımıyla yürütülen bir süreçtir. Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa, taraflar mahkemeye başvurabilir.
  2. İş Mahkemeleri: Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamaması durumunda, işçiler ve işverenler İş Mahkemeleri’ne başvurarak uyuşmazlıklarını yargı yoluyla çözebilirler. İş Mahkemeleri, işçi-işveren ilişkilerinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda yetkilidir. İş Mahkemeleri’nde açılan davalar, hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılmak üzere özel düzenlemelere tabidir.
  3. İstinaf ve Temyiz: İş Mahkemeleri’nin verdiği kararlar, istinaf ve temyiz yolu ile bir üst mahkemeye taşınabilir. İstinaf mahkemeleri, ilk derece mahkemelerinin verdiği kararları denetler ve gerektiğinde bozabilir. Temyiz ise Yargıtay nezdinde yapılan incelemedir ve hukuki denetim sağlar.
  4. Toplu İş Sözleşmesi ve Grev: Sendikalar aracılığıyla toplu iş sözleşmesi müzakereleri yapılabilir. Anlaşmazlık durumunda grev hakkı kullanılabilir. Grev, işçilerin topluca iş bırakma eylemi olup, yasal çerçevede düzenlenmiştir. Grev sürecinde işçilerin taleplerini dile getirmesi ve işverenle uzlaşma sağlanması amaçlanır.

Avukatın Önemi

İş davalarında avukatların rolü ve önemi büyüktür. İşçi veya işverenin haklarını etkili bir şekilde savunabilmesi ve hukuki süreçlerde doğru adımları atabilmesi için avukatın desteği kritik öneme sahiptir:

  • Hukuki Bilgi ve Deneyim: Avukatlar, iş hukuku konusunda uzmanlaşmış profesyonellerdir. İşçi ve işverenlerin haklarını ve sorumluluklarını detaylı bir şekilde bilirler ve bu bilgiyi hukuki süreçlerde etkili bir şekilde kullanırlar.
  • Dava Süreçlerinin Yönetimi: İş davalarının karmaşık yapısı ve uzun sürebilecek yargılama süreçleri, profesyonel bir avukatın rehberliğini gerektirir. Avukatlar, dava dosyalarının hazırlanması, delillerin sunulması ve mahkemede etkili savunma yapma konularında işçi ve işverenlere destek sağlarlar.
  • Müzakere ve Uzlaşma: Arabuluculuk süreçlerinde avukatlar, tarafların haklarını koruyarak uzlaşma sağlamalarına yardımcı olabilir. Aynı zamanda, toplu iş sözleşmesi müzakerelerinde de işçi ve işverenler için avukatların desteği önemlidir.
  • Stratejik Danışmanlık: Avukatlar, müvekkillerine stratejik danışmanlık yaparak, dava açmadan önce ve dava sürecinde atılacak adımları planlamalarına yardımcı olurlar. Bu sayede, işçi ve işverenler en iyi sonuçları elde etmek için etkili bir strateji izleyebilirler.
Scroll to Top